Soyunma Odasından Basketbol Dedikoduları, Maç Yorumları, Eleştirileri Ve İddaa Tüyoları.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Game Over, insert coin!




Bu yazıyı aslında pazartesi yazmam gerekirdi. Galatasaray Başkanı Adnan Polat, ülkenin önde gelen iki gazetecisi Mehmet Ali Birand ve Ali Kırca'nın yaptığı yayının üzerine, sıcağı sıcağına yazmalıydım bu satırları. Ama işte ben de bu blog olayına yeni yeni ısınıyorum, o an bu refleksi gösteremedim...

Neden mi yazacaktım? Ben hayatımda bu kadar danışıklı dövüş, bu kadar yanlı, ama arsızca yanlı bir yayın anlayışı görmedim. Galatasaraylıyım, ben utandım. Adnan Polat ne düşündü, ne hissetti çok merak ediyorum. Ama cevabını da biliyor gibiyim. Başarılıdır, başarısızdır o ayrı, ama öyle yada böyle bir futbol efsanesi olan, hadi onu kabul etmediniz, Polat ve Frank Rijkaard için, "Kendisine 1,5 yıl tahammül edebildim" diyen bir yönetici zaten, bu çanak sorular ve yorumlar üzerine ne utanır, ne de rahatsızlık duyar.

Cümleler ve sorular tam olarak kim tarafından yöneltildi yada zikredildi hatırlamıyorum ama "6-0'ın hesabını 5-1 ile kestik", "Rijkaard'a şu kadar tahammül ettiniz", "Fenerbahçe'ye müteşekkir olmak bizim büyüklüğümüz gösterir" yorumları benim midemi bulandırdı.

Oraya çıkan bir gazeteci, ne olursa olsun nasıl böyle bir soru sorar? Bu cümleleri nasıl canlı yayında kurar? Yüzbinlerce genç gazeteci adayı, hocaları tarafından bu isimlerin ana haber sunulmlarını izelemeleri ödevleriyle büyümedi mi? Örnek olarak gösterilen isimlerin başında bu iki "duayen" gelmiyor muydu? Benim için o devir bitmiştir. Kimse kusura bakmasın.

Bu ülke enteresan, her ne kadar eleştirsek de, öyle... Enteresan. Din, dil, cinsiyet bile değiştirilir, tutulan futbol takımları bu topraklarda zor sabit kalır. Bir tutku futbol takımı tutmak, bu sporla yaşamak. O yüzden kimse kimseyi takım tutuyor diye eleştiremez. Desteklediği takımı afişe ediyor diye de eleştiremez. Ama düzen içerisinde statüsü "gazeteci" olan kişiler çıkıp, karşılarındaki sırf tuttukları takımın başkanı diye asıl sorulması gereken soruları es geçerek "çanak" sorular yöneltip, bir de üzerine karşılarındaki şahsın gönlünü hoş tutma rekabetine girince orada "dur!" demek lazım.

Başkan Polat'a gelince... Bu satırlar yetmez...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder